Ana içeriğe atla

Taşkafa - Özeti

Konu Özeti

On üç yaşındaki İdil’in hayatta en çok sevdiği üç şey: “Mutfakkuşu” adını taktığı dedesi, uçaklar ve sözcüklerdir. Güne, Mutfakkuşu’nun hazırladığı kahvaltıyla başlar, ondan yeni sözcükler öğrenir ve her okul çıkışı, arkadaşları Behice ve Nâzım’la birlikte gökyüzünde süzülen uçakları izler. Ancak, ödev için tozlu raftan indirdiği aile albümü evdeki dengeleri bozuverir ve dedesinin adını Taşkafa’ya dönüştüren bir sır açığa çıkar!..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çılgın Babam - Özeti

Konu Özeti Kapalıçarşı’nın kalabalığında babasıyla ıslığıma gel oyununu oynarken Zeynep henüz altı yaşındaydı. On yaşında artist olmaya karar verdi ve babasının film şirketinin Beyoğlu’ndaki ofisinde çalışmaya başladı. On bir yaşında, babasıyla birlikte yazlık sinema işletiyordu. Babasının Anadolu gezilerine eşlik etmeye başladığındaysa, on iki yaşındaydı. Baba kız sıkı dosttular!.. Kitapta yer alan öyküler: Handan Hanım’ın Hırsızlığı, Çılgın Adamın Deli Kızı, Küçük Patroniçe, Benimle Evlenir misin?, Islığıma Gel Oyunu, Şıkır Şıkır Bileziğim, Altınla Beslenen Kaz, Araba Hırsızı, Altın Diş, Siyah Bisiklet, Kocakulak Rıza, Büyük Oyun, Köprüden Sonrası Ateş Hattı, Karda Ayak İzleri, İncir Ağacı Salkım Saçak, Annem Katil Oldu!, Uyanık Turizmci, Canip Dede, “Hırsız” Uyanıyor.

Barış Odalar - Özeti

Konu Özeti Prens Hortim’in aniden ortadan kaybolduğu Masallar Ülkesi’nde uğursuz bir sis hızla yayılmaktadır. Halkın sorunlarını, anlaşmazlıkları tartışıp konuşarak çözümlemek için kurulan Barış Odaları’nın yerini uzun süredir prens almıştır. Halk her derdini ona anlatmaya, çözümü de doğrudan ondan öğrenmeye alıştığından, prens ortada olmayınca huzursuzluk tırmanır. Sarayda işleri ele alan Prenses Foreri’nin prensi bulmakla görevlendirdiği Küçük Cadı Şeroks, hain bir oyunu bozabilecek midir?..

Vapurları Seven Çocuk - Özeti

Konu Özeti Kardeşi Emre ve olağanüstü bir masal anlatıcısı olan annesiyle birlikte bir Boğaziçi mahallesinde yaşayan Fırat, tatil günlerinde o çok sevdiği minik Boğaz vapuruna binip karşıya geçer, balon satardı. Mahallede yüz yıllık ahşap bir yalıda oturan Meliha Hanım’sa, komşularını sık sık evine davet eder, hep birlikte gülüp söylerlerdi. Ama Meliha Hanım’ın bir gün yalıdan taşınmak zorunda kalmasıyla mahalle değişmeye, güzelliklerini teker teker yitirmeye başladı. Minik Boğaz vapuru da seferden kaldırılınca, Fırat kolları sıvaması gerektiğini anladı…